ŞAPHANE BİR TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİDİR
ŞAPHANE - HAYVAN HAKLARI
  SAPHANE'den SON HABERLER
  YORUM OKU
  YORUM ARŞİVİ
  HAYVAN HAKLARI
  İLETİŞİM
  GÖRÜŞLERİNZ
  UNUTULMAYAN HABERLER
  ZİYARETCİ DEFTERİ
  ŞAPHANE RESİM GALERİSİ
  ŞAPHANE TARİHİ FOTOLARI
  YAYLA ŞÖLENİ'den FOTOĞRAFLAR
  ŞAPHANE KÜLTÜR... DERNEĞİ
  ÖNEMLİ TELEFONLAR
  TARİHİ SAATİMİZİ İSTERİZ!
  MESLEK YÜKSEK OKULU
  YARIŞMAYA KATIL
  Gleitschirmfliegen-YAMAÇ PARAŞÜTÇÜLÜĞÜ
  SAYAÇ
  MUSTAFA İSLAMOĞLU
  ŞAPHANE'den MANZARALAR
  KAYIP TARİHİ SAAT
  CANLI SEYRET
  ŞAPHANE DAĞI
  TARİHİ MEKANLARIMIZIN İÇİ-KIYAFETLERİMİZ
  ŞAPHANE TARİHİ
  SEÇİM2007 ŞAPHANE
  ŞÖLENE DAVET
  ŞAPHANE DAĞI ÇİÇEKLERİ
  ŞAPHANE SPOR
  SON AYIN HABERLERİ
  ŞAPHANE'NİN EVLATLARI
  OKULLARIMIZ
  800 YILLIK CAMİMİZ
  2008 ŞAPHANE TAKVİMİ
  ŞAPHANE'DE NELER OLUYOR
  BİLGİ YARIŞMASI
  KÜLTÜR DERNEĞİ'NDEN HABAERLER
  ESKİ YORUMLAR
  ŞAPHANE'NİN SESLERİ
  SAKLI KENT
  HABER ARŞİVİ
  HABER ARŞİVİ 2010-11

ein Bild

ein Bild
ein Bild

 

 

HAYVAN HAKLARI

bu hafta dünyada, bizde ve Şaphane’de hayvan haklarını araştırdık.

Bizim atalarımız, asırlar önce hayvan hakları konusunda dünyanın hayranlığını kazanmışlardır.

Geçmişte gerek Selçuklu, gerek Osmanlı döneminde hayvanlara büyük bir sevgi gösterilmiş. Hayvanlar yararına bir çok vakıflar kurmuş, yaşlı hayvanların ömürlerini tamamlayabilmeleri için büyük otlaklar vakfedilmiş, cami, medrese ve konakların cephelerine sanat eseri niteliğinde kuş evleri eklenmişlerdir. Osmanlı Ülkesini gezen yabancıların seyahatnamelerinde, Türklerin “hayvansever üstün insanlık vasfından” büyük bir hayranlıkla söz edildiği görülmekte. Ne müthiş bir mutluluk değil mi? Çünkü hayvan sevmek bir “insanlık” vasfıdır

 

 

Gelişmiş düzeyde olan bir çok ülke, hayvan hakları sorununu kanunlar çerçevesinde çözerken,Türkiye’ye dönüp baktığımız da ise yıllar sonra dahi olsa  5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın nihayet 24 Haziran 2004'te kabul edildiğini görüyoruz. Kanun çıktı çıkmasına ama yine de bir yerde sorun var. Tarihe dönüp baktığımızda araştırmalarımız sonucu gülümseten olaylara rastlıyoruz.

 

Kanun çıkarmak çok önemli bir olay. Daha önemlisi de bunun uygulanmasıdır. Yasa ABD nasıl uygulandığına bir örnek:

25.000 Dolar tazminat

New Orleans Katrina kasırgası sonrasında çeşitli bölgelere yardıma giden insanlar arasında bulunan evcil hayvan sahipleri de vardı. Bu insanlar evcil hayvanlarını toplu bir şekilde Beauregard Orta Okulu, St. Bernard Lisesi ve Sebastien Roy İlkokulu’nun bahçelerine bıraktılar fakat işleri bitip döndüklerinde gördükleri manzara inanılmazdı. 33 köpek ve 2 kedi bırakıldıkları yerde ölü olarak bulunmuştu, köpeklerden en az üçü kesin olarak vurularak, diğerleri de darp edilerek öldürülmüşlerdi. Hayvan sahiplerinden Bayan Bozes mahallenin şerifini ve onun memurlarını olaylardan sorumlu tuttu.( Mahalli İdare ) Davanın açılmasından sonra davayı açan hayvan sahipleri mahkemede gözyaşları içinde hayvanların çekilmiş fotoğraflarını mahkeme heyetine sundular. Hakim, şerif ve memurlar hakkında inceleme başlatılmasına ve 25.000 biner dolar tazminat ödemelerine karar verdi.

 

 

Dünya onların hakları olduğunu kabul etti

Avrupa Topluluğu üyesi olan devletler 13 Aralık 1968 tarihli Uluslararası Taşımada Hayvanların Korunmasına ilişkin Avrupa Anlaşmasını, 10 Mart 1976 tarihli Tarımsal Hayvan işletmelerindeki Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Anlaşmasını yaptı. Hemen bir yıl sonra 21-23 Eylül 1977'de Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından Londra'da Hayvan Hakları konusunda bir uluslararası toplantı düzenlendi ve bu toplantıda "Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi" kabul edildi. Bildirge, Paris'te UNESCO Evi'nde 15 Ekim 1978 tarihinde de törenle tüm dünyaya duyuruldu.

 15 Ekim 1978'de Paris UNESCO Evi’nde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre; ”… Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez…”

 

Evet, tüm dünya ülkelerine hayvanların da yaşamak için hakları olduğu duyuruldu. Tüm dünya toplumsal, ahlaki ve vicdani açıdan, hayvan varlığının, canlı olarak değerlendirildiği bir perspektifle tüm hayvanların yaşamlarının güvence altına alınması yolunda önemli mesafeler aldı. Almanya, İsviçre, Avusturya, Hollanda, İsveç gibi ülkeler hayvanları koruma kanunlarını çıkardılar ve bu kanunların uygulanması kapsamında çok titiz çalışmalar yaptılar. Özellikle Almanya  bu yasada yaptığı bazı değişikliklerle, bu korumanın kapsamını daha da genişletti

Çünkü hayvan sevmek bir “insanlık” vasfıdır.

 

Bizim Türkiye genelinde yaptığımız hayvan hakları ihtilalleri, anında Avrupa basınında yer almaya devam ediyor. Örnek:  Başkent’te utanç

İngiliz The Guardian Gazetesi’nin köşe yazarı Alexander Chancellor Türkiye’yi ziyareti dönüşünde Mamak’da yaşanan köpek katliamı haberi ile ilgili yorumları Daily Telegraph Gazetesi’nden okur ve belediye görevlilerinin pis olduklarına inandıkları köpeklere işkence ettiğinin ve öldürdüğünün gazetede yazılı olduğunu ifade eden Chancellor, bu olayın kendisinde “Türkiye’nin AB üyeliğine hazır olup olmadığını” sorgulamasına neden olduğunu söyledi..

 Kars Belediyesi’nin hayvan katliamına, olayla ilgili olarak Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Çanakkale temsilcisi Sitare Şahin Kars Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

 

Araştırdıkça, asırlar önce, İslam Dini, sanki hayvan hakları  için gelmiş kadar, pek çok  kesin hükümler içermektedir. Özetle:

 

Prof. Dr. Ali Osman Ateş tarafından hazırlanan “İslam ve Doğal Hayatın Korunması” adlı kitapçıktan bir alıntıyı sizinle paylaşmak istedim .

Gökte ve yerde mevcut tüm varlıklar, Yüce Allah’ın insanoğluna bir lütfu olarak yaratılıp, onun faydasına sunulmuştur. Bu konuda insanoğluna düşen, bu konuda sorumluluğunun bilincinde olmak, bilgisizlik ve zulme sapmamak, kendisine emanet edilen bu canlı cansız varlıklara karşı kendisinden beklenilen görevi doğru bir şekilde yerine getirmek, kendisine verilen bütün bu nimetlerden dolayı Yüce Allah’a şükretmektir. Şükür de, bunları esirgeyip koruyarak yerine getirilir, böylece bu nimetlerin devamı temin edilir.”

Kuran-ı Kerim, Nahl, 16/5-8;Fatır, 35/27-28


Hadisler

Rahmetime ulaşmak isterseniz, yarattıklarıma şefkat ve merhametle muamele ediniz.

Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.

Hayvanlara işkence yapan kişileri yüce Allah rahmetinden uzak kılsın.

Hazreti Peygamber, hayvanlarının yüzlerine vurularak dövülmesini, dağlama yöntemi ile damgalanmasını yasaklamıştır.
Yüce Allah Kıyamet Günü’nde bir serçeyi bile haksız yere öldüren kimseden hesap soracaktır.
Allah’ın Elçisi köpeklerin de soyları devam etmesi gereken bir canlı türü olduğunu bildirmiş, onların gereksiz yere öldürülmesini yasaklamıştı
r.

Hayvanların dövülmesi, işkence edilmesi ve zevk için öldürülmesi haramdır.

Yüce Allah bizlere çevremizde açlık ve bakımsızlıktan dolayı ölen zavallı hayvanlardan dolayı da hesap soracaktır. Melekler, amel defterlerimize bu konudaki duyarsızlık ve ilgisizliğimizden dolayı günah yazmaktadır.
Dinimiz inceledikce, hayvan hakları uzayıp gitmektedir.

 

Daha Şaphane’de bu kanun yürürlüğe girdiğini ve varlığını gösterir bir işaret yok daha.

 

Sadece Kütahya Valiliği tarafından, kanun gereği hayvanların kırlaştırılıp, aşıları yapıldıktan sonra, bulundukları ortamlara salıverilmesi ve bu hayvanlara dostça davranılması ve sahip çıkılması için kamu oyu oluşturulması için Şaphane Belediyesi’ne yazı geldiğini öğreniyoruz.

Kütahya’dan hayvan hakları savunucusu, sivil kuruluştan bir hanım bizlere müjdeli haber verdi.

 

Şaphane Belediye Başkanıyla görüştüğünü ve

Belediye Başkanı Ramazan Yeşildeniz “ Ben kendim de bir veteriner hekimim ve hayvanları çok severim. Bizim burada da hayvan sever hemşehrilerimiz var. Köpekleri de kısırlaştırıyoruz. “ şeklinde aralarında konuşma geçtiğini belirti.

 

Bundan 20 sene kadar İzmir Alaçatı Beledeyesi, hayvanları kısırlaştırarak, yaşadıkları bölgeleri bırakmış, bir görevlide bunları gözlemeye devam etmiştir. Belirli saatte yemekleri de verilmektedir. Turistik bir şehir olan Alacatı’da köpekler, halkın ve esnafın dostları olmuşlar. Turistlerin yemek yediği, oturduğu masanın altında bir köpeğin uyuyor olması, oraları daha güvenilir hale getirmiş ve yerli ve yabancıların dikkatini çekmiştir. Köpeklerin arada sırada, havlamaları bile eğlenceye dönüşmüş ve alkışla karşılanmıştır. Alacatı’ya medeniyet daha erken doğmuş ve  daha çok tanınmasına yol açmış ve çok turist gelmiş, önemli bir turistik şehrimizdir..

 

Her millet köpekleri kendisinin ilk kendilerinin evcilleştirdiğini iddia etmekteyse de, ilk Türkler evcilleştirmiştir.

 

Türklerin kabul ettiği İslam dini de Hayvan Hakları’nı Kur’anda ve hadisler de açıkça belirtmiştir. Esas Hayvan Hakları Yasası orda vardır.

 

Türklerin kurtlardan evcileştirdiği köpeklere gerekli ilgiyi göstermeliyiz.

Esasında iyi bakılıp, ilgi gösterilen her köpek, en iyi cins ve en akıllıdır.

Ev ve bahçelerde sığınan yavrular Şaphane’de bulunmaktadır. Bunların çoğu dişi yavrulardır. Bunlar kanun ve Valilik emri gereği kısırlaştırıp, bakımları yapıldıktan sonra topluma emanet edileceklerdir. Şaphane’den bu kanunun ihlal edip, cezalandırılacak bir hemşehrimizin çıkmayacağını da biliyor ve ümit ediyoruz.

 

Elimizde birikmeye başlayan Osmanlı arşivlerinden Şaphane’yi araştırdıkça, Şaphane’nin ne kadar büyük geçmişi olduğunu görüyoruz. Şaphane doğrudan Topkapı’ya bağlı olarak, daha Tanzimat’a kadar, yaşamış bir Saray ve Medrese,( üniversite), bölgeye de adalet dağıtan Kadılık şehridir. Kim bu şehrin idaresine soyunursa, muhtarlar, belediye meclisi üyeleri d,e dahil, adım adım Şaphane tarihini bilmelidir.

 

 

Bu sefer  5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın hayvanlar kötü muamele edenlere ağır cezalar öngörmesinden değil, Şaphane bu kadar medeniyetin beşiği olmuş bir Şehir olarak, dinimizin  de gereği,  hayvan haklarını en iyi koruyan ilçe olacaktır. Bu onun tarihinden gelen sorumluluklarının bilicinde olarak, başta belediye olmak üzere, bizler, tüm halkımız, asırlardan beri öldürmenin bir çare olmadığını görerek, hayvan haklarını en saygılı şehir olarak da tanınacağız.

 

ein Bild

İLGİ BEKELEYEN YAVRULAR

YAVRULAR SICAK İLGİ BEKLİYOR

 

Şaphane’de yeni köpek yavrularının anneleri güvendikleri ve hayvan sever olarak tanıdığı hemşehrilerimizin bahçelerine, evlerin altlarına sığındılar.

 

Annenin başka çaresi de yok. Herkes bir tarafa bunları atınca, yaşam ortamı bulamıyorlar. Atmak ve öldürmek çare değil. Kaldı ki,  5199 sayılı Hayvanları Koruma yasasına göre suç, dinimize göre de suç.

Hadisler  var

Rahmetime ulaşmak isterseniz, yarattıklarıma şefkat ve Merhametle muamele ediniz.

Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.

Geçen haftaki haberimizde “Daha Şaphane’de bu kanun yürürlüğe girdiğini ve varlığını gösterir bir işaret yok “ demiştik. Jandarma ve Garnizon  Komutanımız Tamer: haber bu kısmına: Jandarma olarak şu şekilde itiraz etti. İtiraz da haklıydı. Gerekli uyarılarda da bulundu.

 

“Şaphane’de bu kanun yürürlüğe girdiğini ve varlığını gösterir işaretler vardır.  Bizim yönümüzden, kanunu ihlal eden, hayvanlara eziyet edenler hakkında derhal işlem yapılmış ve ceza almışlardır. Belediye elamanlarının da dahil, emir dahi verilmiş olsa, hayvanlara eziyet etmeleri suçtur. Ayrıca emir verenler hakkında da anında kanunun emrettiği işlemi yapılacaktır. Esas olan suçun önlenmesi olduğuna göre, hiçbir hemşehrimiz hayvanlara eziyet etmeye, öldürmeye yönelmesin! “

 

O halde bu yavrular emin ellere, sıcak bir yuvaya teslim etmek gerekir. Tek bir ailenin, tek tek kişilerin bu sorunu altından kalkması mümkün değildir.

 

Elimizdeki yavruların bir kısamı da dişidir. Bunlar 6. aylık olunca kısırlaştırılacaktır.

 

Yavrularımızın anneleri çok asil bir köpektir. Yavrulara da ilgi ve sevgi gösterilince çok iyi, birer asil dostlar olacaklardır. Henüz daha bir, iki aylıktırlar.

 

Bunlara sıcak birer yuva VEYA çareler arıyoruz.

 en azından destek vereceklerin mujdelihaber@yahoo.com, www.saphane.tr.gg  0274 5512128 aramalarını bekliyoruz.

 

YAVRULAR SICAK İLGİ BEKLİYOR

 

Şaphane’de yeni köpek yavrularının anneleri güvendikleri ve hayvan sever olarak tanıdığı hemşehrilerimizin bahçelerine, evlerin altlarına, mahallelere   sığındılar.

 

Annenin başka çaresi de yok. Herkes bir tarafa bunları atınca, yaşam ortamı bulamıyorlar. Atmak ve öldürmek çare değil. Kaldı ki,  5199 sayılı Hayvanları Koruma yasasına göre suç, dinimize göre de suç.

Hadisler  var

Rahmetime ulaşmak isterseniz, yarattıklarıma şefkat ve Merhametle muamele ediniz.

Merhamet etmeyene merhamet olunmaz
.

Geçen haftaki hayvan hakları  haberimizde “Daha Şaphane’de bu kanun yürürlüğe girdiğini ve varlığını gösterir bir işaret yok “ demiştik. Jandarma ve Garnizon  Komutanımız Tamer Akın,  haberin  bu kısmına: Jandarma olarak şu şekilde itiraz etti. İtiraz da haklıydı. Gerekli uyarılarda da bulundu.

 

Şaphane’de bu kanun yürürlüğe girdiğini ve varlığını gösterir bizim yönümüzden, işaretler vardır.  kanunu ihlal eden, hayvanlara eziyet edenler hakkında derhal işlem yapılmış ve ceza almışlardır. Belediye elamanlarının da dahil, kim olursa olsun, emir dahi verilmiş olsa, hayvanlara eziyet etmeleri suçtur. Ayrıca emir verenler hakkında da anında kanunun emrettiği işlemi yapılacaktır. Esas olan suçun önlenmesi olduğuna göre, hiçbir hemşehrimiz hayvanlara eziyet etmeye, öldürmeye yönelmesin! “

 

O halde bu yavrular emin ellere, sıcak bir yuvaya teslim etmek gerekir. Tek bir ailenin, tek tek kişilerin bu sorunu altından kalkması mümkün değildir.

 

Elimizdeki yavruların bir kısamı da dişidir. Bunlar 6. aylık olunca kısırlaştırılacaktır.

 

Yavrularımızın anneleri çok asil bir köpektir. Yavrulara da ilgi ve sevgi gösterilince çok iyi, birer asil dostlar olacaklardır. Henüz daha bir, iki aylıktırlar.

Sorunlar, paylaştıkça azalır, yok olur!

 

Bunlara sıcak birer yuva veya çareler arıyoruz Tüm Kütahya ilinden, bunlara gerçekten, en azından bir telefonla bile olsa  destek olacakların mujdelihaberler @  yahoo.com, www.saphane.tr.gg veya 0274 5512128 aramalarını rica ediyoruz. 

 

DENİZLİ'DE YAŞAYAN İSKOÇ VETERİNER KAREN ÖZEL, SOKAK HAYVANLARI İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYOR
İskoçyada kazanıp burada sokak köpeklerine harcıyor

Pamukkale Üniversitesi'nden de destek gören Özel, yazın 3 ay ülkesinde çalışıp kazandıklarını Denizli'de hayvanlara harcıyor

HASAN DURNA (DENİZLİ)

Denizli'de Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Zafer Özel'le evlenerek yedi yıl önce Denizli'ye yerleşen İskoçyalı Veteriner Hekim Karen Özel, sokak hayvanlarının koruyucu meleği oldu. Yazın üç ay boyunca İskoçya'da çalışıp para kazanan veteriner, kazandıklarını yılın dokuz ayında sokak hayvanlarına hizmet için harcıyor. Karen Özel, "Mesleğimin veterinerlik olması nedeniyle bu konuda bir çalışma yapmak istedim. Bir proje hazırlayıp Pamukkale Üniversitesi'ne sundum. Üniversite projeye destek sağlamak için iki oda verdi ve dört yıl önce kliniğimi açtım. Başlangıçta malzeme ve ilaçlar bağış olarak İskoçya'dan geldi. Daha sonra Denizli Belediyesi, üniversite ve Denizli Hayvanları Koruma Derneği de destek sağladı" dedi.

Kulaklarına küpe takılıyor
Yazın üç ay İskoçya'ya gidip para kazandığını, yılın dokuz ayında ise gönüllü olarak sokak hayvanlarına hizmet verdiğini anlatan Özel, "Şu ana kadar Denizli'de iki bine yakın köpek ve 250 kediyi kısırlaştırdım. Denizli Belediyesi'nin sokak köpeklerini toplama ekibi var. Denizli'yi tarıyorlar" diye konuştu. Belediye ekipleri tarafından toplanan yaralı hayvanlar, merkezde tedavi edilip kısırlaştırılıyor. Kuduza, iç ve dış parazitlere karşı aşıları yapıldıktan sonra kulaklarına küpe takılıyor. Daha sonra bu hayvanlar ya sahiplendiriliyor ya da doğal ortama geri bırakılıyor.

Sokağa geri bırakıyorlar
Bu yöntemin sağlıklı bir şekilde uygulanması durumunda sokak köpeği sayısında önemli oranda düşüş sağlanacağını dile getiren Karen Özel, "Yapılan araştırmalara göre, kısırlaştırılmamış bir çift köpeğin yavrulamasıyla sayıları altı yıl sonra 67 bine ulaşıyor. Bu nedenle kısırlaştırma çok önemli. Bir süre önce yeni bir Hayvanları Koruma Yasası çıktı. Artık sokak köpeklerini itlaf etmek, barınağa kapatmak yasak. Her belediye kısırlaştırma ve sokağa geri bırakma programı hazırlamak zorunda. Bu çalışmalarımızın daha verimli olabilmesi için, Denizli Belediyesi Veteriner Müdürlüğü ile ortak çalışacağız."dedi.

Eşi de hayvan dostu
Öğretim Görevlisi Eşi Doç. Dr. Mustafa Nevzat Özel'in de Denizli Hayvan Sevenler Derneği Başkanı olduğunu anlatan Veteriner Karen Özel, "29 Nisan 2005'te Denizli Valiliği, Denizli Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi ve Denizli Hayvan Sevenler Derneği arasında protokol imzalandı. Artık sokak hayvanlarının öldürülmesi gibi bir durum yok. Tüm dünyada sokak hayvanlarına karşı uygulanan sistem kısırlaştırmadır. Kısırlaşan hayvan üreyemediği için doğal hayatında kendiliğinden yok olacaktır, sayıları azalacaktır. 2007-2008 eğitim öğretim yılında ilköğretim okulu öğrencilerine yönelik olarak 'Sokak Hayvanlarına Nasıl Davranmalıyız?' adı altında eğitici bir CD hazırladım. Bu CD'yi gerekli izinlerin alınmasından sonra çocuklarımıza izleteceğiz. Sokak hayvanları ve hayvanların bizlerin dostu olduğunu onlara anlatacağız" dedi. İskoçyalı Veteriner Karen Özel'in eşi Mustafa Özel de Hayvan Severler Derneği olarak bu yıl da geçen yıl olduğu gibi 'En Güzel Köpek' yarışması düzenleyeceklerini söyledi.

( Yeni ASIR 11.09.2007 )

BUGÜN 172916 ziyaretçi BURADAYDI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol