YARIŞMAYA KATIL!
BU HAFTANIN SORUSU
7 Dünya hariksının başında gelen eser,1631’de Hint-Türk imparatoru Şah Cihan’ın doğum sırasında ölen karısı Ercümend Banu Begüm için 22 yılda yaptırmıştır. Osmanlı İmpatorluğu da 28 mimarını göndermekle, bu dünya harikasının yapılmasında başı çekmişti. Bu kadar büyük binanın isklesi de önce tuğla duvarlar örülerek meydana getirilmekteydi. İnşaat ilerleyip, sıra iskele tuğların sökülmesine geldğinde, mimarlar Şah Ciha’na, iskele tuğla duvarlarının sökülmesinin en azında 7 sene süreceğini belirtmeleri üzerine, Şah Cihan “ YARIN SABAH TUĞLALARDAN ESER KALMAYACAKTIR! YRIN HAZIR OLUN! “ Der v e sabahleyin tuğlalardan eser yoktur. Şah Cihan burada ZEKANIN güçüne erişilemez olduğunu göstermiştir.
SORU: 1. Burası neresidir ve hangi mmahalde bulunmaktadır.
2. 7 Yılda sökülemez denen tuğla İSKELE, NASIL OLUP DA BİR GECEDE SÖKÜLEBİLMİŞTİR?
( Daha önce yayınlanan YORUMLARIMIZDA bu zeka güçünü işlemiştik )
CEVAPLARINIZI: mujdelihaberler yahoo.com. adresine gönderin.
Geçen HAFTANIN SORUSU :
As Provost she was responsible for a $1.5 billion annual budget and the academic program involving 1,400 faculty members and 14,000 students.
Bu İngilizce cümleyi okuyun. Dr. Condoleezza Rice’ın o zaman sorumluluğu tam ne kadardı?
CEVAP:
(Rektör Yardımcısı ) O amir olarak, yıllık 1.5 milyar $ bütçeden ve 1400 fakülte üyesi ile 14000 öğrenci dahil, akademik proğramdan sorumluydu.
YORUM 20.03.2008
Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanıdır. DR.C.BERNARD
BİLİYOR MUSUNUZ? YARIŞMA !
Şimdiki sınırlarımız içinde kalan bir ilimiz 2 Eylül 1938’de Cumhuriyet ilan etmişti. Bu ilimizin ve ilk Cumhurbaşkanının adı nedir?
www.saphane.tr.gg ve mujdelihaberler@yahoo.com adreslerimize lütfen yazın. Adresimize ilk doğruyu bilen 3 kişiyi burada yayınlayalım.
GENEL KÜLTÜRÜMÜZÜ ARTIRALIM!
Genel kültür ne kadar önemlidir, hepimizi iyi biliriz. Maalesef eğitim sistemimiz bilmeyi değil, sınıf geçmek için, not almak için ezberciliği öne çıkarmıştır. Yine maalesef cebinde 2 fakülte diploması taşıyanlarla yaptığımız sohbetlerde, genel kültürden çok zayıf kaldıklarını görüyoruz. Aynı zamanda bunlar genel kültürden uzak kaldıkları gibi, yanlışta ve bilmemekte ısrar etmektedir.
Hele yakın tarihimizde, cumhuriyet tarihinde çok zayıf olduklarına üzülerek şahit oluyoruz. O zaman bize düşen, genel kültürü özendiren ve geliştiren çalışmalarda bulunmak olmalıdır. Burada her hafta ilginç minik yarışmaya yer vereceğiz. İlk 3 bileni burada yayınlayacağız, kim bilir bir büyüğümüz de bu hemşehrilerimizi onurlandıracak bir teklifte bulunur!
Bazıları da sorabilirler. Siz kimsiniz, bu bilmişlik niye? Diye. Zira biz her şeyi biliyoruz! “ diyemeyiz. Ama en azından çok şeyi bilmenin formülünü biliyoruz. O da “ BAŞTAN HER ŞEYİ BİLMEDİĞİMİZİ KABUL EDİYOR ve hemen araştırıyoruz. Herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz! Bilgiye açız.“
Unvanınız ve durumunuz ne olursa olsun, genel kültür sorularımıza hemen cevap verirseniz, çok iyi bir hizmet yapmış olursunuz. Lütfen yazın!
ŞAPHANE MYO ÖĞRENCİLERİNE TEŞEKKÜR!
Bu yıl 18 Mart günü, şehit mezarı ziyaretinde katılanları, bilhassa ilk defa katılan MYO öğrencilerine, başta kız öğrenciler olmak üzere, hepsine tek tek teşekkür ederim. Onlar, Kurtuluş Savaş’ımızda olduğu gibi hep beraber oldular ve şehitlerimizi, hanım olarak yalnız bırakmadılar.
MEZAR ZİYARETİNDE AYRIMCILIK NİYE?
Dünyada ve tüm büyük şehirlerimizde arife günü hanım ve beyler mezar ziyaretine ailece geldiği halde, Şaphane’de halen hanımlar gelemiyor. Bu kötü âdetimiz de yeni yeni kalkmaktadır. Cuma günü, pazarda bir arada olan hanımlar ve beyler, mezarda neden bir arada, aile olarak, ziyaret edemezler? Mezarlıkta gömülürken hanımlara ayrı yer yok, cennette hanımlar ayrı olacak diye de bir şey de olmadığına göre, bu ayrımcılık niye?
3 ŞAPHANE KİTABI YOLDA
Derneğimiz, yeni yerinin özenilerek yapılması halinde, bizler de özenerek, halkımıza daha çok hizmet vermeye çalışacağız. Şaphane’yi daha çok tanıtmalıyız. Bunun için 3 kitap yolda. 1. “ TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİ ŞAPHANE “ 1 Cilt, Şaphane Halk Kahramanı 2. “ Mustafa İSLAMOĞLU “ 3.“ 800 YILLIK ŞAPHANE ULUCAMİSİ “ Bu kitaplarda yer alması gereken bilgi, belge ve fotoğrafları, elinde olan hemşehrilerimizden tekrar rica ediyoruz.
Diğer bir hizmetimiz de, iletişimde son teknik olan İP kamerasını yeni dernek binasında kurarak, tüm dünyadan burasının görülmesini sağlayacağız. Hemşehrilerimiz de gurbetteki yakınlarını buradan selamlamak ve konuşmak imkânını bulacaklar.
KADERİMİZ Mİ OLSUN
Şaphane’de okullarımız, kıraathanelerimiz, belediyemiz, kamu kuruluşları var. Duvarlarda bir Şaphane manzarası ve resmine görmek mümkün değil. Bazıları da duvarlarda bu eksikliği yanlış olsa da hissetmiş ve rasgele manzaralar asmıştır. Avrupa’da, şehirlerin tanıtılması çok önemlidir. Örneğin Pazar günü küçük bir kasabaya yolunuz düştü ve buranın ne ürettiğini, tabii ve tarihi güzelliklerini merak ettiniz. Belediye binasının daha girişine göz atmanız yeter. Şehir, orayı tanıtan resimlerle donatılmıştır. Şehrin ürettiklerinin bir örneği de belediyede vardır. İşte bir solukta o şehri tanıtmış oldunuz. İbrahim Tatlıses’in meşhur lafı vardır. “ Bize imkân verildi de, Oxford’da okumadık mı? “ diye. Bazıları da yiyecektir ki, Şaphane manzaraları için yardımcı olan oldu da, asmadık mı diyeceksiniz. Mümkün olduğu kadar Şaphane’nin tabii ve tarihi güzelliklerinin tüm fotoğrafları biz de var ve her gün daha da çekiyoruz.. Bunların telif hakları da bizdedir. Samimi olarak etrafını Şaphane manzaralarıyla donatmak isteyenlere yardımcı olacağız. Hiç elinden bir şey gelemeyenler de, Şaphane takvimin biten sayfalarını, camlatıp assınlar. Bu takvimlerimizin, o sanat eserleriyle dolu sayfasını, koparıp, çöpe atacak gerçek Şaphanelilerin olacağını sanmam. En azından saklarlar! Biz bunları düşünmezsek, kim düşünecek? Şaphane’yi nasıl tanıtacağız? Ebediyen kıyıda, köşede kalmak kaderimizi mi olsun?
Benim çalışkan ve merhametli bölge insanlarım, www.saphane.tr.gg sayfamızda buluşmak üzere sağlıcakla kalın.
